Öç alma isteğiyle dolup taşan yaratık, kendi yaratıcısının sonuna yol açan olaylara imza atar. Sonuç olarak, Frankenstein bilimi, yaratık yeni buluşları temsil eder ve Mary Shelley ana fikri bu kişiler üzerinden okuyucuya aktarır. Gönderen Misura Chan zaman: 02:29 Hiç yorum yok: KameraCenter Seyran Apt. 157/5 34373. Harbiye - Şişli /İstanbul Turkiye. Tel : 0850 888 76 09 0212 233 21 76 (Faks) info@gurtour.com info@fuartakip.com. , Yurtiçi Fuarlar, Yurtdışı fuarlar, Dünya Fuarları, Fuar Turları, Kongre Seminer, İş seyahatleri. 2000İstanbul Sanat Fuarı (Hobi Sanat Galerisi) 2000 Harbiye Askeri Müze 2001 Bakraç Sanat Galerisi, İstanbul 2001 Boyut Sanat Galerisi, Ankara 2001 Avusturya Kültür Ofisi, İstanbul 2002 Hamangia Seramik Sempozyumu, Romanya 2002 Tüyap 12. İstanbul Sanat Fuarı (lebriz.com) 2003 Türk-Japon Çağdaş Güzel San. S., Arkeoloji Müzesi 2. Süleyman Paşa Medresesi, Bursa. Özgün nitelikli ilk Osmanlı medreselerinden biri olan yapı, günümüzde Çiniciler Çarşısı olarak kullanılmaktadır. 14. yüzyılın ortalarında Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Şah tarafından yaptırılmıştır. Avlulu medreselerin ilk örneklerinden olan medrese U planlıdır. 3. HediyelikEşya Fuarı 2022 Izmir Sort By Product Name Price Color Brand Relevance ↑ (asc) 89 | 32 | 45 | 7 | 93 ÖzelAmerikan universal lazer Teknolojisi ile. Talep ettiğiniz isimlik modelinin yazı kısmı cam veya ahşap hiç farketmez. isminize özel kalıp imalatı ile tektek harf şeklinde kesilip. size özel kabarta 1.6 mm kalınlığında ital malzemeden imalatını yapıyoruz. masa isimliğiniz uzun yıllar özelliğini kaybetmeden masanızda IpygnRM. Harbiye Askeri Müzesi hakkında kısa bilgi“Askerî Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı, Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt ATASE Başkanlığı’na bağlı, bir semti adını, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Harp Okulu olarak kullanılmasından almştır. Cumhuriyet’imizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK de bu okuldan mezun olmuştur. Askerî Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı, askerî kültür varlıkları kapsamına giren eserleri toplar, sınıflandırır, bu malzemelerin bakım ve restorasyonunu yapar, çağdaş yöntemlerle sergiler ve gelecek kuşaklara iletilmek üzere depolar. Askerî Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı, askerî kültür varlıkları kapsamında yaklaşık objeye sahiptir ve bu eserlerden adedi müze sergi salonlarında sergilenmektedir. Türk tarihini yaşayan nesillere görsel olarak aktarabilmek ve genç dimağlarda kalıcı etkiler bırakabilmek amacıyla iletişim ve bilgisayar teknolojisinden yararlanılmakta olup Mehteri tanıtan Mehter Multivizyonu, Çanakkale savaşlarını anlatan Çanakkale Dioraması ve dokunmatik bilgisayar sistemleri bu uygulamalardan bazılarıdır. Askerî Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı, sahip olduğu tarihî eserleri çağdaş müzecilik tekniklerine göre sergi salonlarında sergilemek suretiyle şanlı tarihimize ait zenginliklerimizi yerli ve yabancı araştırmacılara açmaktadır. Dünyanın en eski bandosu olan Mehteran Bölüğü, yurt içi ve yurt dışında verdiği konserler ile ülkemizin tanıtımına katkı sağlamaktadır. Müzenin açık olduğu her gün, saatleri arasında iki seans hâlinde “”Mehteran Bölüğü”” konserleri izlenebilmektedir. Askerî Müze; 1 Ocak, Ramazan Bayramı’nın birinci günü, Kurban Bayramı’nın ilk iki günü ile pazartesi ve salı günleri dışında her gün saatleri arasında halk ziyaretine açıktır. ”Ziyaret günleri “Pazartesi, Salı günleri dışında açık. ”Otopark MevcutÜcret Tam 3 YTL, Öğrenci 1 YTL, Öğrenci Grupları’na Harbiye-Şişli Lütfi Kırdar Kongre Merkezi Yanı / ŞişliTelefon Numarası 0 212 233 27 20 Konutlar, yazlık evler, devre mülkler, ofisler, akıllı binalar, villalar, plazalar, iş merkezleri gibi birçok gayrimenkul projesinde fuara özel, “indirim” ve “taksit” yerli ve yabancı yatırımcılar projelerini alıcılara tanıtarak, direkt satış yapacaklar. Fuar süresince bazı projelerde özel indirimler uygulanırken kredi kartı ile gayrimenkul satışı da gerçekleştirilecek. Bodrum’daki yazlık ev projeleri de İstanbul’da görücüye çıkacak. Bodrum Günleri kapsamında 25 firmanın 40 projesi alıcılarla Körfez ülkeleri ile Almanya ve Hollanda'dan yatırımcı firmalar da katılacak New York ve Miami evlerinin sadece yüzde 20 sini ödeyerek sahip olma imkanının yanı sıra Amerika ile anında iletişim kurularak satışa sunulan konutlar görülebilecekFuarın Açılış Kokteyli… 22 Mart Cuma saat yapılacakFuar nedeniyle bir Sosyal Sorumluluk Projesine de destek verilecek. JNR Fuarcılık, ER-DO-DER ve BEZE Group... Harbiye Askeri Müzesi özellikle silahlara ilgi duyan yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi görmektedir. Her sene müzeyi binlerce insan ziyaret Askeri Müzesi Nerede?Harbiye Askeri Müzesi İstanbul ili sınırlarında içerisinde bulunan, Şişli ilçesinin Mecidiyeköy mahallesinde yer alır. Müze Valikonağı Caddesi üzerinde gitmek amacı ile tramvay kullanılabilir. Fındıklı Tramvay hattından binerek müzeye gidilmektedir. Bunun dışında müzeye gitmek için funiküler de kullanılabilmektedir. Müzeye en yakın olan funiküler durağı ise Taksim funiküler gitmek için başka bir yöntemde metro ile gitmektir. Müzeye en yakın olan durak Şişli Metro Askeri Müzesi TarihçesiHarbiye Askeri Müze binası 1862 yılında 2. Abdülhamit tarafından inşa edilmiş olan Harp Okulu içerisinde Devleti İstanbul'u fethettikten sonra Aya İrini Kilisesi bir silah deposu olarak kullanılmaya başlamıştır. Harp eşyaları ile birlikte değerli silahlar burada saklanmaya başlamıştır. 3. Ahmet döneminde gerçekleştirilen reform hareketleri ile birlikte ismi Dar-ül Esliha yani silahların evi olarak değiştirildi. Silahların evi yalnızca değerli silahların depolandığı bir yer olmaktan çıktı ve silahlar burada sergilenmeye de Esliha 1846 yılında tam anlamıyla müze halini almıştır. Ahmet Fethi Paşa tophane müşhiri olduğu dönemde burayı tam bir sergi alanına çevirmiştir ve koleksiyonlar Müze-i Humayun ismi ile anılmaya 1940 senesine kadar Aya İrini de faaliyet göstermiştir. 2. dünya Savaşı zamanı eserlerin herhangi bir zarar görmemesi için bu eserlerin Anadolu'ya taşınmasına karar verilmiştir. 1949 yılına kadar Maçka Silahhanesinde depolanan silahlar 1949 yılında tekrar İstanbul'a yılında artık Harbiye Mektebi Jimnastikhanesi bu silahlara yeterli gelmemeye başladı. 1964 yılında ise Mekteb-i Harbiye binasının silahlar için müzesi yapılmasına karar verildi. Bu bina ülkemizin oldukça ünlü mimarları arasında bulunan Prof. Dr. Nezih Eldem tarafından restore edilmiştir. Restorasyon işleminden sonra 10 Şubat 1993 tarihinde müze tekrar ziyarete Askeri Müzesi EserleriMüzede gezilebilecek çok fazla bölüm bulunmaktadır. Müzeye 2000 yılından itibaren yeni bölümler de eklenmiştir. Müzedeki sergi salonunda Harbiye askeri okulu öğrencilerinin yapmış olduğu ve profesyonel ressamların tabloları ile yarışabilecek güzellikte tablolar bulunmaktadır. Harp okulundaki spor etkinliklerinden kazanılmış olan madalyalar ile kupalar da bu müze de pek çok eşyası, askerlerin kıyafetleri kürsüler, silahlar, masalar da müze içerisinde Askeri Müzesi Giriş ÜcretiHarbiye Askeri Müzesi girişinde yetişkinlerden 6 TL ücret alınmaktadır. Öğrenciler içinse müzeye giriş Askeri Müzesi Ziyaret SaatleriMüze Pazartesi ve Salı günleri ziyarete kapalıdır. Bunun dışında haftanın diğer günleri müze saat 0900 ile 1700 arasında ziyaret edilebilmektedir. Ayrıca müze dini bayramlar ile yılın ilk günü de Askeri Müzesi Hakkında BilgiHarbiye Askeri Müzesi çok eski bir tarihe sahiptir. Temelleri 15. yy dolaylarına kadar dayanmaktadır. Bünyesinde çok fazla eser bulunduğu için bazı eserler Çinili Köşke götürülmüştür. Daha sonra bu eserler ile İstanbul Arkeoloji müzesi Askeri Müzesinin ilk eserleri öncelikle Aya İrini'de ziyarete açılmıştır. İkinci Dünya savaşının başladığı dönemlerde müze faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmıştır. Savaş riski sona erdiği zaman tekrar faaliyete geçen müze 1966 yılında restore edilmiştir. 10. Sınıf 3. ÜNİTE DEVLETLEŞME SÜRECİNDE SAVAŞÇILAR VE ASKERLER Kazanım Yeniçeri Ocağının ve devşirme sisteminin Osmanlı devletleşme sürecine etkisini analiz eder. a Yeniçeri Ocağının kurulmasına ve devşirme sisteminin köklerine, ortaya çıkış sürecine değinilerek bunların merkezi devlet yapısının güçlenmesindeki rolleri vurgulanır. Osmanlıların, Yeniçeri Ocağı ile birlikte, Abbasi ve Selçukluların daha önce uyguladıkları gulâm sistemini mükemmelleştirdikleri açıklanır. b Yeniçeri Ocağı ile birlikte profesyonel askerliğin başlamasının Osmanlı Devleti’ni askerî teşkilat ve güç bakımından diğer Türk devletleri ile dönemin Avrupa devletlerinden ayrıştırdığına değinilir. Beceriler Tarihsel Kavrama, Tarihsel Analiz ve Yorum, Değişim ve Sürekliliği Algılama Becerisi ASKERİ MÜZE TARİHÇESİ Koleksiyonlarının zenginliği ve çeşidi açısından dünyanın önde gelen müzelerinden birisi olan Askerî Müzenin kuruluşu modern anlamda olmamakla beraber 15. yüzyıla kadar uzanmaktadır. 1453’te İstanbul’un Türkler tarafından fethinden sonra Aya İrini Kilisesi, değerli harp silah araç ve gereçlerinin toplandığı Cebehane olarak düzenlenmiştir. 1726 tarihinde Cebehane’deki tüm malzemeye yeni bir düzen verilerek Dar-ül Esliha adıyla yeni bir kuruluş gerçekleştirilmiştir. Modern anlamda Türk müzeciliğinin temeli Tophane Müşiri Ahmet Fethi Paşanın gayretleri ile 1846 yılında atılmış ve bu tarih Türk müzeciliğinin ve Askerî Müzenin gerçek anlamda ilk kuruluşu olmuştur. Aya İrini’deki revakların üç tarafı kapalı bir tarafı ise sütunlara oturan kemerlerle dışarı açılan mekân araları camekânlarla kapatılarak sergileme mekânları hâline getirilmiştir. Bu mekânlardan bir bölümünde eski harp silah, araç ve gereçlerinden oluşan koleksiyonlar, diğer bölümlerde ise arkeolojik eser koleksiyonları sergilenmiştir. Ahmet Fethi Paşa’dan sonra Aya İrini’deki bu koleksiyonlar kısa bir süre sonra ilk defa “Müze” adını alarak Müzeyi Hümayun olarak isimlendirilmiştir. Müze teşkilatının kurulmasından sonra özellikle arkeolojik eserlerin sayısının artması üzerine bu eserler Çinili Köşk’e taşınmış ve bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzelerinin temeli atılmıştır. Ahmet Muhtar Paşa, silah koleksiyonlarını, ilanlar ve resmî yazışmalar ile zenginleştirmiştir. Kütüphanesi, sineması, atış poligonu, yayınları, kıyafet hanesi ve mehteri ile günümüz çağdaş müzecilik anlayışına uygun, nitelikli bir müze oluşturulmuştur. 1940 yılına kadar Aya İrini’deki faaliyetlerini sürdüren Askerî Müze, İkinci Dünya Savaşı’nın Türkiye’ye de sıçrayabileceği düşüncesiyle faaliyetlerine bir süre ara vermiştir. Savaş tehlikesinin ortadan kalkmasından sonra 1949 yılında Maçka Silahhanesinde depolanan eserler 1959’dan itibaren Harbiye Mektebi Jimnastik hanesi binasında tekrar sergilenmeye başlanmıştır. Bu binanın zamanla Askerî Müze koleksiyonları için yetersiz kalması ve çağdaş anlamda gelişmeye yönelik adımların atılmasına imkân vermemesi üzerine 1966 yılından itibaren restorasyon çalışmaları sürdürülen eski Harbiye binasının Askerî Müze olarak kullanılmasına karar verilmiş ve 10 Şubat 1993 günü yeni bir düzenleme ile ziyarete açılmıştır. ULAŞIM VE ZİYARET BİLGİLERİ Adres Valikonağı Caddesi, Harbiye, Şişli 34298 İstanbul / Tel 0 212 233 27 20 Mail askerimuze Çalışma Saatleri Pazartesi ve Salı günleri kapalıdır. Diğer günler 0900 – 1630 saatleri arasında ziyaret edilebilir Mehteran Birliği pazartesi salı hariç her gün 1500-1600 saatleri arasında konser vermektedir. Müze dini bayramların ilk günü kapalıdır, resmi bayramlarda açıktır. Ücret Müzeye giriş ücreti normal ziyaretçiler için 6 ₺ dir. Öğrenciler ise müzeye girişte ücret ödememektedir. GEZİ ÖNCESİ UYGULANACAK ETKİNLİKLER Harbiye Askeri Müzesi’ne yapılacak gezi öncesi müzeyi tanıtıcı bir video sunulacaktır. Videoda verilen bilgilere göre aşağıda verilen soruları cevaplandırınız. Video 4 dakika 21 saniyeden oluşmaktadır. Soruları belirtilen kısımlara göre cevaplandırmanız gerekmektedir. Etkinliğe başlamadan önce gidilecek müzenin tanıtım videosunu dikkatlice izleyiniz. İzlediğiniz tanıtım videosuna göre müzenin yer aldığı bina daha önce hangi amaçla kullanılmıştır? İzlediğiniz tanıtım videosuna göre Türk devletleri savaşta hangi aletleri kullanmaktadır? İzlediğiniz tanıtım videosuna göre müzede bulunan sınıf hangi dönemi temsil etmektedir? – İzlediğiniz tanıtım videosuna göre gösterilen kılıçlar ve diğer savaş aletleri hangi devletlere ait olabilir? – 04 İzlediğiniz tanıtım videosuna göre gösterilen heykeller hangi olayı temsil etmektedir? Not Etkinlik için ayrılan süre 20 dakikadır. YENİÇERİLER Kanıt 1 Osmanlı Beyliği’nin ilk dönemlerindeki askeri kuvvetler Edirne’nin fethinden sonra, imparatorluğun artan asker ihtiyacını karşılamamaya başladı. Ayrıca Osmanlı Beyliği yavaş yavaş merkezileşiyordu. Bütün bu ihtiyaçlar merkezde bulunan daimi bir ordu tarafından karşılanabiliyordu. Bunun üzerine Osmanlılar kendilerinden önceki Türk devletlerinde bulunan gulam usulünü geliştirerek devşirme sistemini kurdular. devrinde Çandarlı Kara Halil ile Kara Rüstem, Hristiyan esirlerden merkezi bir ordu için istifade edilmesi düşüncesini ileri sürdüler. Bu teklif üzerine Rumeli’de akınlarda bulunan beylere haber salınıp alınan esirlerin beşte birinin devlet hissesi olarak ayrılması emredildi. Devlete verilen esirler belirli bir eğitimden geçirildikten sonra asker olarak kullanılmaya başlandı. Böylece yeniçerilerin de içinde yer aldığı Kapıkulu Ocaklarının temeli atıldı. Erhan Afyoncu, Sorularla Osmanlı Tarihi, Kanıt 1’e göre Yeniçeriler Osmanlı Devleti’nden önce hangi Türk devletleri tarafından kullanılıyor olabilir? Yeniçeri Ocağı’nın asker ihtiyacı nasıl karşılanıyor olabilir? Kanıt 2 Yeniçeri Ocağı’nın kuruluşu hakkında tam bir tarih vermek mümkün değildir, bununla beraber bunun belirli bir süreç içinde gerçekleşmiş olduğu açıktır. Osmanlı Beyliği’nin Orhan Bey zamanındaki 1324-1362 yeni fetihler sebebiyle daha fazla askere ihtiyaç duymaya başladığı ve bunu sağlamak üzere savaş esirlerinden faydalanılması yoluna gidildiği genelde kabul edilen bir husustur. DİA, Yeniçeri Kanıt 2’ye göre Yeniçeri Ocağı hangi padişah döneminde kurulduğu düşünülmektedir? Osmanlı Devleti asker sayısını arttırmaya neden ihtiyaç duymuş olabilir? Kanıt 3 Osmanlıların askeri teşkilatında Anadolu Selçuklularıyla İlhanlıların ve Memluklerin az çok tesirlerini görmekteyiz. Osmanlı kuvvetleri kapıkulu, eyalet -ki bunda hudut kuvvetleri de dâhildir- ve deniz kuvvetleri olarak üç kısımdı. Kapıkulu askeri, yaya sınıfından olan yeniçeri, cebeci, topçu ocaklarıyla yine bir ocak halinde olarak atlı bölüklerden teşekkül etmişti; bu iki sınıf asker, hükümdarın şahsına mahsus maaşlı merkez kuvvetleriydi ve padişah nerede bulunursa onunla beraber bulunurlardı. Eyalet askerine gelince, bunlar başlıca topraklı veya tımarlı sipahi denilen süvarilerle yaya, müsellem, azab ve bir de Rumeli hudutlarında bulunan akıncılardan mürekkepti. Henüz ilk devirlerinde bulunan donanma hizmetinde de gemicilerle azaplar ve muharebe zamanlarında ise tımarlı sipahiler bulunurdu. Askeri Teşkilâtın İcmali Kanıt 3’e göre Osmanlı askeri teşkilatı ile ilgili bilgi veriniz. Kapıkulu askerleri ile eyalet askerleri arasındaki farkları açıklayınız. GEZİ SIRASINDA UYGULANACAK ETKİNLİK Tamamı için etkinliğin talep ediniz GEZİ SONRASI UYGULANACAK ETKİNLİK Harbiye Askeri Müzesi’ne yapılan gezi sonrasında aşağıda verilen yönergeye göre Osmanlı Devleti’nde savaşlarda kullanılan silahları ve yeniçerileri anlatan bir öykü kaleme alınız. Kaleme alacağınız öyküde bir savaşta kullanılan aletler ve yeniçerilerin savaşlarda kullanımı ile ilgili ayrıntıları, müzede gördüğünüz bölümlerden savaş aletlerinden yararlanarak kaleme alınız. Kaleme alacağınız öyküde Avrupa Devletleri, Osmanlı Devleti ve İran’a ait kılıç, miğfer, tüfek ve kıyafetlere yer veriniz. Öykü giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşmak zorundadır. Öykü yazılırken noktalama işaretleri ve imla kurallarına dikkat edilmelidir. Öykü en az 3 sayfa en fazla 7 sayfa olmalıdır. Öykü A4 sayfa boyutuna yazılmalıdır. Not Etkinlik için ayrılan süre 45 dakikadır RUBRİKLER GEZİ ÖNCESİNDE 1 2 3 4 5 Türk Devletlerinin savaşlarda kullandıkları aletleri kavramıştır. Müzenin bulunduğu binanın tarihini kavramıştır. Osmanlı Devleti’nin dönemlere göre savaş silahlarındaki değişimi kavramıştır. Tarihsel Kavrama, Kronolojik Düşünme,Tarihsel Analiz ve Yorum gibi becerileri kullanabilmiştir. Etkinlik sırasında kanıtlar dikkatlice incelenmiştir. Not Değerlendirmeniz 1 ile 5 puan arasında yapınız. GEZİ SIRASINDA 1 2 3 4 5 Seçtikleri savaş aletlerinin kullanım amaçlarını açıklayabilmiştir. Osmanlı Devleti’nin kullandığı silahları diğer devletlerle karşılaştırmışlardır. Seçilen savaş aletlerini devletlerle eşleştirilmiştir. Etkinlik sırasında yönergeye uygun hareket edilmiştir. Etkinlik belirtilen süre içerisinde tamamlanmıştır. Not Değerlendirmeniz 1 ile 5 puan arasında yapınız. GEZİ SONRASINDA 1 2 3 4 5 Osmanlı Devleti’nin kullandığı savaş aletlerini neler olduğunu kavramıştır. Osmanlı Devleti’nin kullandığı silahları Avrupa Devletleri ile karşılaştırmıştır. Yeniçerilerin özelliklerini ve savaşlardaki durumunu kavramıştır. Osmanlı Devleti’nin kullandığı savaş kıyafetlerini diğer Türk Devletleri ile karşılaştırmıştır. Etkinlik sırasında yönergeye uygun hareket edilmiştir. Not Değerlendirmeniz 1 ile 5 puan arasında yapınız. Askeri Müzesi, Harbiye Military Museum, Savaş sanatları, savaş kültürü ve eserleri konusunda dünyanın sayılı müzelerinden biridir, tarihi ile ünlü olan müze İstanbul Harbiye ilçesinde bulunmaktadır. İstanbul’da gidilmesi gereken müzelerin başında gelmektedir. Sadece İstanbul değil, Marmara bölgesi ve tüm Türkiye’de görülmesi gereken yerlerden biridir. Öncelikle müzenin bulunduğu yere neden Harbiye denilmekte, bu konuda bilgi verdikten sonra Harbiye binası ve Askeri müze tarihçesini, sonrasında müze yerleşkesindeki sergi salonlarını ve müzede bulunan eserleri yakından semtine ilk yerleşim 1870 yılında başlamıştır. Bunun sebebi büyük Tarlabaşı yangınında evsiz kalan bu bölgede yaşayan gayrimüslim halkın kargir binalar inşa ederek burayı bir yerleşim yeri haline getirmeleridir. Bu dönemde bölgede konutların yanı sıra askeri ve idari yapılar da yapılmaya yılında II. Abdülhamit’in yaptırdığı Mekteb-i Harbiye binası da buradadır. Semt, bu askeri binanın burada olması sebebiyle Harbiye olarak isimlendirilmiştir. Mekteb-i Harbiye Kara Harp Okulu padişah 2. Mahmut’un emriyle 1834 yılında kurulmuştur. Atatürk’ün de mezun olduğu okul olan Kara Harp okulu veya Mekteb-i Harbiye burasıdır. fotoğraflar için tıklayınız Askeri Müze fotoğrafları için tıklayınızHarbiye Askeri Müzesi Ziyaret Saatleri ve Giriş ÜcretiGenelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt ATASE Başkanlığı’na bağlı olan İstanbul Harbiye Askeri Müzesi ülkemizdeki en büyük müzelerden olup, dünyada da sayılı askeri müzeler arasındadır. Askeri Müze pazartesi ve Salı günleri kapalıdır. Ayrıca 1 Ocak ile Ramazan ve Kurban bayramlarının ilk günleri de kapalıdır. Müzeye giriş ücreti 7 TL olmak ile birlikte, fotoğraf çekimi ayrıca bir ücrete en eski bandosu olan Mehteran Birlik Komutanlığı ayrıca müzenin açık olduğu her gün 1500 ile 1600 arası mehter konseri Askeri Müzesi’ni gezmek için bütün bir günü ayırmanızı tavsiye etmekteyiz. Müzeye İstanbul metrosunu kullanarak gelebilir; Taksim ya da Osmanbey duraklarından çıkabilirsiniz. Ziyaretiniz sonunda muhteşem bahçesinde soluklanıp dinlenebilirsiniz, zira şehrin en güzel yeşil alanlarından birine sahiptir. Ayrıca müze alanı içindeki oldukça ekonomik olan askeri kantin, başta nefis tostları ve lezzetli çayı ile size eşlik edecektir. Türk ve Osmanlı tarihi ve savaş sanatı ile ilgili bir çok şey öğreneceğiniz günün sonunda Askeri Müze bahçesinde dinlenirken ulu önder Atatürk’ün şu sözünü hatırlamamanız mümkün olmayacaktır“İnsanları mutlu edecek tek vasıta, onları birbirlerine yaklaştırarak, onlara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamaya yarayan hareket ve enerjidir. Dünyanın barışı içinde insanlığın gerçek mutluluğu, ancak bu yüksek ideal yolcularının çoğalması ve başarılı olmasıyla mümkün olacaktır.” Mustafa Kemal ATATÜRK 1931Harbiye Askeri Müzesi İstanbul’un fethi canlandırması – Istanbul Military Museum conquest of Istanbul animationKara Harp OkuluKısaca bilgi vermek gerekirse; Mekteb-i Harbiye-i Şahane de denilen Mekteb-i Harbiye 1834 yılında kurulduktan sonra ilk mezunlarını 1841 yılında vermiş ve 1908 yılına kadar süvari ve piyade subayları yetiştirmiştir. Peki, neden Mekteb-i Harbiye kurulmuştur? Bunun en önemli sebebi 1826 yılında Yeniçeri Ocağı ile birlikte diğer ocakların kapatılması ve Osmanlı İmparatorluğu’nda askeri anlamda bir reform yapılması yılında yapıların üzerindeki tuğra ve methiyelerin kaldırılması hakkındaki bir kanunun yanlış yorumlanması sebebiyle askeri yapılardaki kitabe, tuğra ve Osmanlı armaları kazınmıştır. Bu yüzden Osmanlı zamanında yapılan bazı idari ve askeri binaların neden yapıldıklarına dair bilgilerin belirlenmesi zorlaşmaktadır. Fakat Mekteb-i Harbiye’nin ilk dönem yapısına ait kitabeler Askeri Müze ve Kültür Sitesi’nin bahçesinde Askeri Müzesi eserleri Sultan 4. Murata ait kılıç – Sword, Belongs to Sultan Murat IV 16th Century, Military MuseumAşağıdaki fotoğrafta görüleceği üzere Askeri Müze’nin bahçesinde ve hemen girişteki tabelada şunlar yazmaktadır Bulunduğu semte adını veren Harbiye Harp okulu 10 Ekim 1846’dan 24 Eylül 1936’ya kadar öğretimini bu binada sürdürdü. Ankara’da yeni yapılan Harp Okulu’na taşınma işlemleri 16 Eylül 1936’da başladı. 24 Eylül Perşembe günü Harbiyelileri uğurlamak için, binlerce İstanbullu, sabahın altısında sokaklara dökülmüştü.’Ayrıca ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK 1889 – 1902 yılları arasında, şimdiki Askeri Müze’nin bulunduğu Mekteb-i Harbiye Harp Okulu’de 1283 apolet numarası ile okumuş ve Piyade Teğmen olarak okulu bitirmiştir. Diploma numarası 5998’dir. Mustafa Kemal ATATÜRK’ün okuduğu sınıf, onun anısına bugün olduğu gibi Müze eserleri Çift el epesi, – Istanbul Military Museum Double handed sword 17th centuryHarbiye Askeri Müzesi’nin Bulunduğu Mekteb-i Harbiye Binasının TarihçesiTaksim’de ki Topçu ocağı erlerinin tedavisi için Tophane-i Amire Hastanesi Harbiye’de inşa edilmiştir. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 1796 yılında tek katlı olan hastane binasına koğuşlar ve dershaneler eklenerek Mekteb-i Harbiye’ye tahsis edilmiştir. 1831’de Hassa Müşiri Ahmet Fevzi Paşa tarafından Selimiye Kışlası’nda bulunan Hassa ordusundan seçilen “Sıbyan Bölükleri” için kışla olarak kullanılan bina, Sultan Abdülmecid tarafından 10 Ekim 1846’da resmi olarak açılmıştır. 1850 – 1851 yıllarında İngiliz mimar Smith tarafından bir binicilik binası manej, bugünkü kültür sitesi ile orduevi arasında inşa II. Mahmud’un emriyle 1834 yılında Maçka Kışlası okul haline dönüştürülmüştür. Bu amaçla camii, kütüphane, hamam, eczane, matbaa ve bir laboratuvar ile basımevi kurulmuştur. Bina 1853 yılı başından itibaren; Kırım Savaşı nedeni ile müttefikimiz olan Fransız askerleri için, misafirhane ve hastane olarak ayrılınca Harp Okulu Taşkışla’ya taşınmıştır. Muharebenin bitimine doğru bina bütün kıymetli kitap ve eşyalar ile birlikte yanıp kül olmuştur. Daha sonra Sultan Abdülaziz’in emriyle Harp Okulu’nun eski temeller üzerine inşasına başlanmıştır. Bir buçuk senede inşaatı biten okul, o çağın gereksinimlerini karşılayacak şekilde iki katlı, iki iç avlulu, dikdörtgen planlı Selimiye Kışlası’ndan beri uygulanan geleneksel kışla şemasına uygun olarak yılında okul nazırı Mirliva Mahmud Bey idaresinde Mekteb-i Fünun-u Harbiye-i Şahane bu yeni binasına taşınmıştır. Bugün toplantı salonları için kullanılan yeşil ve kırmızı salonlar, sultan geldiği zamanlar kullanılır; burada törenler düzenlenirmiş. Manej alanları, silâhhane, beden eğitimi salonu ve 1887 yılında Sultan Abdülmecid tarafından Taamhane yemekhane yaptırılmıştır. Mekteb-i Harbiye Taamhanesi olarak yapılan yapının üst örtüsü; yanlarda iki oval, ortada dairesel bir kubbeden oluşmuştur. Alt kat hizmet alanları, mutfak ve kiler olarak kullanıma sunulmuş, görkemli ön cephedeki kapı; genelde üst zabitanların girişi için, arka cephedeki simetrik kapı ise öğrenci girişi için Askeri Müzesi Osmanlı Sancağı – Istanbul Military Museum Ottoman FlagMustafa Kemal Atatürk’ün Harbiye KaydıMekteb-i Fünun-u Harbiye-i Şahane’ye 13 Mart 1889 tarihinde Mustafa Kemal’in kaydı yapılmıştır. Erkan-ı Harbiye sınıflarında da öğrenim gören, 1904 yılında mezun olan Mustafa Kemal Atatürk’ün sınıfı şu anda Atatürk Dershanesi olarak hizmete sunulan kısımdır. Kurtuluş Savaşı yıllarında Padişahın isteğiyle kapatılan Mekteb-i Harbiye, ancak Lozan Antlaşması’ndan sonra açılmıştır. Bu yıllar arasında Ankara’da Abidin Paşa Zabit Talimgâhı’nda eğitimini sürdürmüştür. 1936 yılında Mühendishane-i Berri-i Hümayun binasında bulunan yedek subay Okulu bu yapıya Okulu Askeri Müze Oluyor1841 yılında inşa edilerek, çeşitli askeri hizmetlerde kullanılan, Atatürk’ün de içinde okuduğu tarihi Harbiye Kışlası’nın, Askeri Müze ve Kültür Sitesine dönüştürülmesi, 1966 yılında kararlaştırılmıştır. Bu nedenle düzenlenen proje yarışmasını Prof. Dr. Nezih Eldem kazanmıştır. Yapı ikinci derece tarihi eser kapsamında olduğundan, ön blok hariç diğer bloklarda mevcut dış görünüş, kat yüksekliği ve çatı sistemi değiştirilmemiş, döşeme, çatı, tavan, pencere gibi kısımların yıkılarak yeniden inşa edilmesi planlanmış ve restorasyon çalışmalarına 1967 yılında başlanmıştır. Harbiye’nin Cumhuriyet Caddesi’ne bakan batı bloğu ile kuzey bloğunun inşaat ve restorasyonu 1992 yılında tamamlanmıştır. Kışlanın restorasyon sonrası planlarını incelediğimizde; dikdörtgen planlı yapının ortasında bir büyük avludan başka 4 tane de iç avlu yapıldığı bahçeyi çevreleyen koridor çevresinde sıralanmış odalar bulunmaktadır. Cumhuriyet Caddesi’ne bakan cephenin eski fotoğraflarla kıyaslandığında oldukça değiştiği görülmektedir. Bu cephenin orta aksında bulunan Cumhuriyet Caddesi’ne bakan çift taraflı merdivenle çıkılan ana giriş kaldırılmıştır. Bugünkü ana girişler yapının iki tarafında simetrik olarak yine çift kollu merdivenlerle ulaşılan kapılardır. Günümüzde yapı Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı olarak kullanılmaktadır. Not burada Ahmet Özgür Türen’e bilgileri ve makaleleri ile ayrıca teşekkür etmek isteriz. İlgili tarihçenin alıntılandığı site, kaynakça bölümünde ayrıca belirtilmiştir.Harbiye Askeri Müzesi eserleri Miğfer – Helmet 14th Century, Military MuseumHarbiye Askeri Müzesi TarihçesiTürkiye’de müzecilik denildiğinde akla gelen ilk isim tabi ki Osman Hamdi Bey’dir. Ancak Askeri Müze’nin bugünkü haline gelmesinde Ahmet Fethi Paşa’nın önemi büyüktür. Gerçek anlamda Türk müzeciliğinin temeli, İstanbul Arkeoloji Müzelerinin temelini de oluşturan Eski Eserler Koleksiyonu’na Mecma-ı Asar-ı Atika dayanmaktadır. Sultan Abdülmecit, 1845 yılında Yalova’ya yaptığı bir gezide Doğu Roma yazıtlarını görmüş ve İstanbul’a naklettirmiştir. 1846 yılında Ahmet Fethi Paşa, İstanbul’un fethinden beri silah ambarı olarak kullanılan Aya İrini’de bu eserleri toplatmaya Mecma-i Eslihai Atika ve Mecma-i Asar-ı Atika olmak üzere iki bölüm halinde düzenlenmiştir. Kuruluşu daha eski dönemlere dayanan Mecma-i Eslihai Atika bölümü Harbiye Askeri Müzesi’nin temelini Müze tarihinde önemli bir yere sahip olan Aya İrini Kilisesi’nin tarihçedeki konumu ise şu şekildedir 1453 yılında İstanbul’un fethedilmesinden sonra kilise bir cebehane’ haline getirilmiş. 1726 yılında buradaki teçhizata bir düzen verilmiş ve Dar-ül Esliha adını almıştır. Aya İrini Kilisesi’ndeki revaklar düzenlenmiş, aralarına camekânlar yapılmıştır. Böylece eski savaş silahları, araç ve gereçler sergilenmeye başlanmıştır. Ahmet Fethi Paşa’dan sonra Aya İrini’deki bu koleksiyonlar kısa bir süre sonra ilk defa “Müze” adını alarak Müzeyi Hümayun olarak isimlendirilmiştir. Müze teşkilatının kurulmasından sonra özellikle arkeolojik eserlerin sayısı artmıştır. Sonrasında bu eserler Çinili Köşk’e taşınmış ve bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzelerinin temeli Bir Askeri MüzeAhmet Muhtar Paşa, silah koleksiyonlarını, ilanlar ve resmi yazışmalar ile zenginleştirmiştir. Kütüphanesi, sineması, atış poligonu, yayınları, kıyafethanesi ve mehteri ile günümüz çağdaş müzecilik anlayışına uygun, nitelikli bir müze Askeri Müzesi fotoğrafları – Military Museum photos Harbiye1940 yılına kadar Aya İrini’deki faaliyetlerini sürdüren Askeri Müze, İkinci Dünya Savaşı’nın Türkiye’ye de sıçrayabileceği düşüncesiyle faaliyetlerine bir süre ara vermiştir. Savaş tehlikesinin ortadan kalkmasından sonra 1949 yılında Maçka Silahhanesi’nde depolanan Askeri Müzesi eserleri 1959’dan itibaren Harbiye Mektebi Jimnastikhanesi binasında tekrar sergilenmeye binanın zamanla Askeri Müze koleksiyonları için yetersiz kalması üzerine, eski Harbiye binasının Askerî Müze olarak kullanılmasına karar verilmiştir. Bina kompleksinde 1966 yılından itibaren sürdürülen restorasyon çalışmaları 1992 yılında bitmiştir. 10 Şubat 1993 günü Askeri Müze ziyarete Müzesi Sergi Salonları ve EserleriAskeri Müze’de bulunan eserlerin sergilendiği salonlar, Mekteb-i Harbiye binasının iki katında da katta 21 büyük salon bulunmaktadır Bu salonlar, Tanıtım salonu; Türk Ordusu Kuruluş salonu; Selçuklu salonu; Osmanlı Devleti Kuruluş Dönemi salonu; Osmanlı Devleti Yükseliş Dönemi salonu; Büyük Türk Devletleri salonu; Fatih ve Yavuz salonu; İstanbul’un Fethi salonu; Savunma Silahları salonu; Ateşli Silahlar salonu; Harbiyeli Atatürk sınıfı; Top Maketleri salonu; Somali – Bosna – Kosova salonu; Atıcılık ve Binicilik salonu; Mehter Enstrümanları salonu; Askeri Kıyafetler salonu; Sancaklar Salonu; Şehitler Galerisi ve Denizcilik Köşesi katta ise Askeri Müzesi eserleri; Meşrutiyet Dönemi salonu, Birinci Dünya Savaşı salonu, Çanakkale Savaşları salonu, Kurtuluş Savaşı salonu, Kore – Kıbrıs salonu, Etnografik ve Yazma Eserler salonu, Genelkurmay Başkanları salonu, Atatürk Salonu, Çadırlar salonu, Belgelerle Ermeni Sorunu salonu ve 3. Selim Köşesi salonlarında Askeri Müzesi EserleriAskeri Müze’de bulunan eserlerden bazıları aşağıdaki Askeri Müzesi’nde sizi karşılayan eserlerden ilki Ergenekon Destanı’nı anlatan tablodur. Ayrıca salonda bulunan diğer tablolarda da Türk Göçleri Hanedanı ve Osmanlı Beyliği’nin kurucusu Osman Gazi 1. Osman’nin miğferi ile Gazi Evrenos Bey’in Kuran-ı Kerim’i ve zırhlı gömleği bu müzededir. Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye öğütleri burada Sultan Mehmet’in, İstanbul’u fethettiğinde şehre girdiği Fetihkapı’dan Romanos geçişi ve Osmanlıların savaşlarda kullandığı çeşitli silahlar; ok, yay, teber, balta, top gibi savaş araçları yine bu müzede çağ Avrupa’sında kullanılan silahlar, miğferler ve diğer savaş teçhizatları yine bu müzede Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul fethini gerçekleştirirken gün gün olanların anlatıldığı Fetih Günlüğü ve Osmanlıların yaptığı önemli kuşatmalar hakkında bilgiler, Demirci Mehmet Efe’nin İstiklal Madalyası ve efe elbisesi, Çanakkale Savaşlarında savaşanlara ve kahramanlık gösterenlerle ailelerine yardımda bulunmak amacıyla Beyazıt Meydanına kurulan ve yapılan her bir kuruş yardımı göstermek amacıyla üzerinde kabaralar bulunan Kahramanlık Anıtı Top yine bu Müze fotoğrafları Kahramanlık Anıtı Top – Cannon Monument of Heroism, Military Museum3. Selim salonunda yapılan Mehteran gösterileri, Ermeni meselesi ile ilgili bilgi ve belgelerin bulunduğu dokümanlar, Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ün kişisel eşyaları, giysileri; Asya ve Afrika’da kullanılan savaş teçhizatları ve eşyaları, Çanakkale savaşlarında şehit olan subayların mezar taşları, Harbiye Askeri Müzesi’nde eser ve eşya arasında ise ön çok merak uyandıran obje; üzerinde Atatürk’ün imzası bulunan İngiliz askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı bünyesindeki Askeri Müze’de obje vardır. Ancak bu objelerden 5000 adedi müzede Şahi ToplarıAskeri müze içerisinde olması gereken en yegane eser; Fatih’in Şahi toplarıdır. Fatih’in İstanbul’un fethinde kullanmış olduğu o zamana kadar dökülmüş olan en büyük toplarına Şahi denilmektedir. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul fethi için yaptırdığı topların çoğunu Dupnisa mağarasının olduğu Demirköy’de döktürmüştür. Demirköy’de bugün bazı dökümhanelerin harabeleri hala Fatih, Şahi toplarını Edirne’de döktürmüştür. Edirne’de denemiş ve iki aylık gibi bir sürede İstanbul önlerine getirmiştir. Şahi topların yapımı ile ilgili internette birçok bilgi kirliliği mevcuttur. Örneğin kimisi Macar top ustası Urban, bu topları dökmüştür demektedir. Kimisi de böyle bir şeyin olmadığını ve birçok döküm ustasının çalıştığını ancak topun denenmesinin sadece Fatih tarafından yapıldığını Topları Nerede?Bugün Şahi toplarından biri İngiltere’de Fort Nelson müzesi içinde görülebilmektedir. Ancak bazı araştırmacılara göre bu top Şahi toplarından değildir. Müzedeki bu top, Abdülaziz tarafından İngilizlere hediye edilmiştir. Çanakkale Kilitbahir’de konuşlandırılmış olan 1464 yılında yapılmış olan toptur. Bu top sadece 292 kg ağırlığında bir gülle birçok tarihçi, 1868 yılında Sultan Abdülaziz tarafından İngiltere’ye hediye edilen bu topun Şahi toplarından biri olduğunu söylemektedir. Bugün Nelson müzesinde sergilenen bu top 18 ton ağırlığında, metre uzunluğunda, 92 cm yarıçapındadır. İki parçadan oluşan topun attığı gülle ağırlığı 544-860 kg arasında değişmektedir. Topun ses etkisi 23 km mesafeden Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesindeki en büyük rolü üstlenen bu topun Nelson müzesinden istenilerek Askeri müzede sergilenmesini kim istemez ki?Askeri Müze Atatürk EşyalarıHarbiye Askeri müzesi içerisinde Atatürk Eşyaları bölümü özellikle en ilgi çeken salonlardan biridir. Atatürk’ün kullandığı kişisel eşyaların yanı sıra savaşlarda kullandığı çeşitli kılıçları, tabancaları Askeri müzede birçok kişisel eşyası Anıtkabir’den geçici olarak getirilmiştir. Bunlar arasında kullandığı zarflar, sabahlıkları, pijaması, paltosu ve bastonu gibi şahsi eşyaları Müzesi Eserleri İle İlgili Linklerİstanbul müzeleriMarmara bölgesi diğer gezilecek önemli yerlerMarmara bölgesi müzeler, antik şehir ve tarihi yer fotoğraflarıTürkiye müzeler, antik şehir ve tarihi İstanbul’da inşa edilen askeri yapıların koruma sorunlarıKışla MimarisiMilli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Mustafa Kemal Atatürk künye bilgileri

harbiye askeri müzede hediyelik eşya fuarı